Pythagoras MÖ 580’li yıllarda yani günümüzden 2600 yıl önce Samos’un Sisam adasında doğmuştur ve kurucusu olduğu zamanla da bir okula dönüşen disiplini de adını kendisinden alarak Pythagorasçılık ismini almıştır. Pythagoras sayıların babası olarak bilinir. Pythagorasçılık bir Antik Yunan düşüncesidir. Pythagoras Okulu bir felsefe disiplini olmakla birlikte bu okulun düşüncelerinin önemli bir kısmı açıktır ve bir kısım bilgilerde toplumun anlayacak seviyede olmadığı düşüncesiyle gizlidir. Pythagoras aynı zamanda tarihte kendisinden ilk defa filozof diye bahseden kişidir. Yine ‘Okul’ kelimesini de ilk defa Pythagorasçılar kullanmıştır. Pythagoras felsefenin yanı sıra, matematik, astronomi, hekimlik ve müzikle de uğraşmıştır. Okul kişinin ruha ulaştığı yerdir. Bu okulda ilk birkaç yıl soru sormak yasaktır çünkü öğrencide bir altyapı oluşturulmak istenir. Bu okulda matematik, müzik, tıp ve astronomi öğretilir.
PYTHAGORAS’IN BİLGELİK VE FELSEFEYE BAKIŞI
Pythagoras’a göre 3 çeşit insan vardır;
1) Maddiyat peşinde koşanlar
2) Şan, şöhret peşinde koşanlar
3) Bilgi peşinde koşanlarTıpkı Olimpiyat oyunlarına gelen üç insan tipi gibi. En alttaki sınıf alıp satmaya gelenlerden oluşur; onların hemen üzerinde yarışanlar vardır. Hepsinin en üstünü ise seyretmeye gelenlerdir. Bu yüzden en büyük arınma tarafsız bilimdir ve kendini buna adayan kişi doğum çarkından en etkili biçimde kurtulan gerçek filozoftur.
Pythagoras, kendisini bu gruplar içerisinde üçüncü grupla bağdaştırıyor ve bilgiyi seven, onu arayan bilginin peşinden giden kişi olarak yani ‘filozof’ olarak tanımlıyordu.
Pythagoras insanlara daima bilgilerini hiç durmadan arttırmaları tavsiyesinde bulunuyor ve şöyle diyordu; ‘Güç, insani yeteneklerin en üstünü değildir. Yalnızca bedene özen göstermek, vefasız bir dosta bağlanmak gibidir. Beden çabuk çöker. Oysa edindiği bilgi vefalı bir dost gibi insan ölünceye dek onunla birliktedir. Öldükten sonra bile bırakmaz onu’ Bilgili insanın üstünlüğü, onun mal varlığına sahip biri gibi olmasıdır. Fark şudur ki, zengin bir insan kendi malından başkalarına pay verdiği zaman kendi malı azalacaktır oysa bilgili bir insan bilgisinden başkalarına pay verdiği zaman bilgisinde hiçbir azalma olmaz. Bilgi aynı zamanda insanı vahşi hayvanlardan ayıran bir araçtır. Bir Yunan’ı barbardan, özgür bir insanı köleden, bir filozofu hödükten ayıran da bilgi sahibi olmaktır yine’
Pythagoras ile birlikte felsefe, ahlak konularıyla da ilgilenir hale gelmiştir. bir yandan teorik çalışmalar yapılırken bir yandan da pratik hayatta bilgiyi nasıl yaşayacakları hakkında da çalışmalar yapmışlardır. Pythagorasçılık yalnızca bir okul disiplini değil aynı zamanda belirlenmiş yaşam kurallarına dayalı bir tür inanç tarikatıdır bu yaşam kuralları arasında şunlar vardır.
PYTHAGORASÇI YAŞAM KURALLARI
Terazinin üstüne basma
Tahıl kilesinin üzerine oturma
Demiri ateşle karıştırma
Yükü indirene değil kaldırana yardım et
Tencerenin izini külün üzerinde bırakma
Kanca tırnaklı hayvanları besleme
Güneşe karşı işeme
Yürek Yeme
Baklagillerden kaçın
Yere düşen şeyi kaldırma
Gök gürülderken yere dokun
Eşiğin üzerinde durma
Kar üzerine yazı yazma
Ayakkabını önce sağ ayağına giy, yıkarken de önce sol ayağını yıka
Kalkar kalmaz yatağını topla, yatakta vücut izi kalmasın
Bütün bir ekmekten yeme
Bir çubuğun üzerinden geçme
Bir ışığın yanında aynaya bakma
Beyaz horoza dokunma
Ölmüş hayvanları yeme
Öğle saatinde uyuma
Herkesle el sıkışma
Ana yollarda dolaşma
Evinde kırlangıç barındırma
Çıktığın yoldan geri dönme
Ana yollarda dolaşma
Dörtlü bir ölçünün üzerine oturma
Emir ve yasaklardan oluşan bu kurallar ilk bakışta bir çoğunuza anlamsız gelebilir ancak bu kuralların görünüşünden öte farklı anlamlar ifade ettiğini söyleyenler vardır. Örneğin ‘Terazinin üzerine basma’ buyruğu ‘Adaleti çiğneme’, ‘Tahıl kilesinin üzerine oturma’ buyruğu ‘Gelecek için aynı şekilde kaygılan’, ‘Demiri ateşle karıştırma’ buyruğu ‘Güçlülerin öfkesini kışkırtma’, ‘Yükü indirene değil kaldırana yardım et’ buyruğu ‘Tembellikten kaçın gayretli ol’, ‘Tencerenin izini külün üzerinde bırakma’ buyruğu ‘Bir defa barıştıktan sonra eski kırgınlıkları unut’, ‘Kanca tırnaklı hayvanları besleme’ buyruğu ‘Ailene hırsız ve hainleri katma’ ‘Güneşe karşı işeme’ buyruğu ‘Alçak gönüllü ol’, ‘Yürek yeme’ buyruğu da ‘Yüreğini kaygılar içinde daraltma’ anlamına geldiği ifade edilmiştir.
Pisagor ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki yazılarımızı ve videolarımızı inceleyebilirsiniz;
