Mantık, yalnızca felsefe için değil; karakter, insan ilişkileri, iş hayatı, meslek, spor etkinlikleri, sanat hatta oyunlar gibi akıl yürütmek gereken her konuda ihtiyaçtır. Kişi eğer yanlışa düşmeden düşünmek istiyorsa mantığa muhtaçtır.
Mantık bilmeyen kimse; sofistler, mugalatacılar, demagoglar veya art niyetsiz cahil kimseler gibi kişilerden gelen ya da duyguları, içgüdüleri gibi iç etkenlerden kaynaklanan doğruluktan saptırıcı etkileri hükümsüz kılamaz ve sanıları ile yaşar. Sanılar, insanı doğruyu yapmaktan da alıkoyar ve peşinden savurur durur.
Sanı(doxa): Eksik bilgiyle varılan sonuçlar.
Fakat mantığı bilen ve kullanan kişi bu tür etkileri hükümsüz kılar, doğruyu bulur böylece sanıların hükmünden kurtulur. Bu yüzden doğumdan ölüme kadar insana en gerekli olan öğrenim, mantık öğrenimidir.
Mantık öğrenimiyle amacımız hata yapmamak, yanlışları kavrayarak onlardan uzak durmaktır. Bu yanlışlar mantıkta, mantıksal ve mantıksız yanlışlar olarak iki temel kategoride ele alınır.
Dil
Mantığın içeriği yoktur. Sadece matematik gibi bir biçimdir, kılavuzdur. Siz onu Türkçe, İngilizce gibi kullandığınız bir dil ile doldurursunuz. Çünkü ister istemez dil ile düşünürüz. Bu doldurma işi beraberinde akıl yürütmelerimizin mantık ile arasına bir dil sokar. Artık formel bilim olan mantıkla aramızda bir dil vardır.
Yanlışları doğuran en büyük etkenlerden birisi de yine bu dildir. Bu her dil için böyledir. Art niyeti dışlarsak birçok yanlış dilden doğar. Fakat dilin bu etkisini de önemli ölçüde hükümsüz kılabiliriz. Bu da beynimizin alıştığının aksine dikkat göstererek, önermelerimizi doğru ifadeler ile kurmakla olur.
Sembolik Mantık
Mantığın, matematik gibi sembollerle ifade edilmesidir. Dilin aracılığını ortadan kaldırmak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Sembolik mantık şu an öğrendiğimiz mantıktan başka bir şey değildir. Sadece ifade etme şekli değişir. Ayrıca anlatım sembolik dili bilenler için basitleşir ve akıl yürütmeler daha az yer kaplar.
Basitçe, “Akiva, Gökhan değildir.” diyeceğimiz yerde, “A için ‘Akiva’, G için ‘Gökhan’ kullanılacak.” atamalarını yapıp akıl yürütmeler boyunca “A ≠ G” gibi sembole dayalı ifadeler kullanırız.
Mantıksal Yanlışlar
Mantıklıdır fakat yine de yanlıştır. Mantıksız yanlışların aksine mantığa yakındır fakat mantık kurallarına uyulmamasından dolayı yine de yanlıştır.
Örnekler:
Bazı matematikçiler filozof değildir.
O halde bazı filozoflar da matematikçi değildir.
Bazı matematikçiler filozof değildir ve bazı filozoflar matematikçi değildir önermeleri kendi başlarına doğrudur fakat aradaki “o halde” ifadesi öncül-sonuç ilişkisi çıkardığı için önerme yanlış olur. Çünkü her ne kadar sonuç önermesi tek başına doğru olsa da, her matematikçinin filozof olmamasının sonucu her filozofun matematikçi olmadığı değildir.
Bütün insanlarda karaciğer bulunur
Balinalarda da karaciğer bulunur.
O halde balinalar insandır.
Öncüller doğrudur fakat çıkarılan sonuç yanlıştır.
Az bulunan şeyler değerlidir.
Siyah kuğu az bulunur.
O halde albino aslanı değerlidir.
Öncüller yanlıştır. Dolayısıyla sonuç da yanlıştır.
A, B’den daha duygusaldır.
B, C’den daha duygusaldır.
O halde; A, C’den daha duygusaldır.
“A, B’den büyüktür. B de C’den büyüktür. O halde; A, C’den büyüktür.” ifadesiyle benzer gözükse de duygusallık ölçülebilir bir şey olmadığından yanlıştır.
- Bazen herkes yalan söyler.
- Herkes bazen yalan söyler.
Burada iki örnek aynı şeyi ifade ediyormuş gibi gözüküyor fakat aslında bambaşka şeyler anlatıyorlar.
İlkinde bazı durumlar olur ki o zaman herkes yalan söyler anlamı çıkıyor.
İkincisinde herkesin bazı zamanlar yalan söylediği anlamı çıkıyor.
X: “Baha, sen ya konuşacaksın ya da susacaksın!”
O halde Baha ya konuşacak ya da susacaktır.
Öncül de yanlış çıkarım da.
Doğru Kıyasın Kuralları
Kıyas yapabilmek istiyorsak bu temel kurallara uymalıyız.
1. Çıkarım, mantık kurallarına uymak zorundadır.
2. Öncül önermeler doğru olmak zorundadır.
a) En basit kıyas en az iki öncül önerme ve bir sonuç önermesinden oluşmak zorundadır.
b) Öncül önermelerde ortak bir terim bulunmalıdır.
c) Ortak terim sonuç ifadesinde olmamalıdır.
Eğer kıyasımızın tamamen geçerli olmasını istiyorsak da bu kurallara uymalıyız.
1. Öncül önermelerden en az bir tanesi olumlu olmak zorundadır.
2. Eğer öncüllerden bir tanesi bile olumsuzsa sonuç ifadesi de olumlu olamaz.
3. Bir kıyasın geçerli olabilmesi için, öncül önermelerden en az bir tanesi muhakkak diğerine göre tümel olmalıdır.
4. Eğer öncül önermelerden bir tanesi dahi tikel ise çıkan sonuç da tikel olmalı.
5. Öncül önermeleri olumlu olan bir kıyasta, sonuç olumsuz olamaz.
Karşıtlık ve Çelişiklik
“Bütün A’lar B’dir.” ifadesinin karşıtı “Hiçbir A, B değildir.” ifadesi, çelişiği ise “Bazı A’lar B’dir, bazı A’lar B değildir” ifadesidir.
Önerme: Bütün Yunanlar iyidir.
Karşıtı: Hiçbir Yunan iyi değildir.
Çelişiği: Bazı Yunanlar iyidir, bazılarıysa kötüdür.
Mantıksız Yanlışlar
Doğrudan mantıksız olduğu için yanlış olan kategoridir. Dilden doğduğu için veya mantık biçiminden doğrudan uzak olduğu için yanlıştır. Mantığın ilkelerini çiğnemekten önce dil vb. diğer faktörlerden ortaya çıkar. Yani “Bu yanlışlarda sıra mantık ilkelerine gelmez bile.” diyebiliriz.
Çok Anlamlılık
Çok anlamlı ifadeleri mantık önermelerinde kullanamayız. Çünkü bu kelimelerden çıkan anlam net olmaz. Tamamen dilin sonuç olduğu bir durumdur.
Örnek:
Hayat acıdır.
Biber de acıdır.
O halde, hayat biberdir.
Sorun acı kelimesinin çok anlamlı olmasıdır.
Bilgisayar çok ısındı ve dondu.
Buzluğa koyduğum su da dondu.
Demek ki bir şeyin donması için soğuğa gerek yoktur.
Yine donma kelimesinden doğan bir yanlış vardır.
“Bumin yüzdü, kanım ısındı, elim yandı, çay döküldü, Sokrates büyüktür, Emma yüreklidir.” vb. şekilde çok anlamlı ifadelere örnekler arttırılabilir.
Bu ve bunun gibi yanlışlar sebebiyle çok anlamlılığı mantıktan dışlarız.
Telaffuz
Dilde kalıptığından günlük kullanımda başka anlaşılan fakat olduğu gibi alındığında daha başka anlaşılabilen ifadelerdir. Tamamen dilin sonuç olduğu bir durumdur.
“Ahmet akşamdan akşama içer.”
Normalde her akşam içtiği anlaşılır fakat bir akşamdan diğer akşama kadar içtiği de anlaşılabilir bu yüzden mantık biliminden dışlarız çünkü yine anlam konusunda netlik yoktur.
Not: Bu tamamen dil ile alakalı olan iki yanlışı mantık kullanırken dışlarız fakat bu böyle ifade edilen iddiaları değerlendirmeyeceğimiz anlamına gelmez. Bu iddiaları anlıyorsak, iddia konusunda akıl yürütmeden önce iddiayı kafamızda doğru ifadelerle kurup yine mantık süzgecinden geçirebiliriz.
Bütünleme
Parçanın özelliklerini bütüne atfetme hatasıdır.
Sabri iyi bir futbolcudur çünkü Bordeaux maçındaki golü muhteşemdi. (Tek bir gol bir futbolcuya iyi dememiz gerektiğini göstermez.)
Yunuslar memelidir ve suda yaşar o halde memeli hayvanlar suda yaşar.
Bölme
Bütünün özelliklerini parçaya atfetme hatasıdır.
Türkiye güzeldir o halde Elazığ da güzeldir.
Felsefe 5 yıldan önce anlaşılmaz. O halde Sokrates felsefesi de 5 yıldan önce anlaşılmaz.
Kuvvetle İspatlama (Ad Baculum)
Kişiyi kuvvet kullanarak bir iddiayı desteklemek ya da reddetmek zorunda bırakılmasıdır.
Galileo’nun kilise baskısıyla Dünya’nın döndüğü iddiasından vazgeçmesi ya da aile ortamında dinsiz bir gencin inandığını söylemesi ya da Ermenistan’da Ermeni soykırımının olmadığını söyleyemeyen birisi örnek olarak verilebilir.
Popülere Başvurma (Ad Populum)
Popüler olan tutumları ya da görüşleri popüler oldukları için kabul etmektir. Bu popülerliğin dünya ya da ülke gibi tümel ölçeklerde olmasına gerek yoktur. Bu popülerlik bir alt kültür ya da kişinin yakın çevresi gibi tikel ölçeklerde de olabilir.
Günümüzde materyalizm pompalayan popüler bilim sayfalarını takip edip evren hakkında her şeyi çözdüğünü iddia edenler ya da sırf popüler olduğu için en iyi şairi X kişisi ilan eden birisi örnek gösterilebilir.
Otorite Bütünleme (Ad Verecundiam)
Belli bir alanın otoritesini her alanda otorite olarak alma hatasıdır.
Ekranlarda felsefeden tutun tarih hakkında her konuda iddialı bir şekilde konuşan bir jeolog ya da bir aile hekiminin alim ilan edilmesi örnek gösterilebilir.
İlgisiz Sonuç (Ignoratio Elenchi)
Alakasız sonuçlar çıkarma hatasıdır.
“Türkiye müslüman bir ülkedir.
Türkiye’de alkol, fuhuş ve dolandırıcılık üst boyuttadır.
O halde müslüman ülkeler alkolik, fuhuşçu ve hırsızdır.“ örnek olarak gösterilebilir.
İlgisiz Sebep (Non Causa Pro Causa)
Bir şeyin sebebi olarak öncesinde olan alakasız bir olayın gösterilmesidir.
“Aşko, işlerin bu ay iyi gitmeyecek çünkü merkür retrodan sonra neydik ne olduk selfiesi çekti.”
“Halı sahaya gittim top oynadım hasta oldum, siz de gitmeyin kesin hasta olursunuz.” örnek olarak gösterilebilir.
Soru Karmaşası
Yöneltilen sorunun kendi başına yanıltıcı olmasıdır.
“Sonsuz güce sahip tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir mi?”
“Adam öldürmeyi bıraktın mı?” ya da “Durdurulamaz bir güç ve hareket ettirilemez bir nesne karşılaşırsa ne olur?” örnek olarak gösterilebilir.
Not: Bir safsatanın kendisi yanlış ise tersi de yanlıştır. Örneğin popüler olduğu için kabul etmekle popüler olmadığı için kabullenme arasında fark yoktur ikisi de safsatadır.