1. Anasayfa
  2. Epiktetos

Epiktetos’tan hayat dersleri

Epiktetos’tan hayat dersleri

ÖLÜMÜ ASLA UNUTMA
Sana zevk veren, derin ya da faydalı ne tür nesneler varsa, onların en basitlerinden başlayarak, kendine onların genel tabiatlarının ne olduğunu telkin etmeyi unutma. Mesela özel bir seramik çömleği seviyorsan, kendine, sevdiğin şeyin topraktan yapılmış olan bir çömlek olduğunu hatırlat. Böyle yaparsan, gün gelip o çömlek kırıldığında çok üzülmezsin. Çocuğunu ya da karını öperken, sonuç itibariyle fani bir insanı öptüğünü hatırla ki, onlardan biri ölürse çok fazla üzülmeyesin.

ANLAMI SEN YARATIRSIN

‘İnsanlar şeylerden dolayı değil, şeylerle alakalı oluşturdukları prensipler ve fikirler nedeniyle rahatsız olurlar. Ölüm mesela, kendi zatında kötü bir şey değildir. Fakat onunla ilgili asıl dehşet, ölümün kötü olduğuna dair sahip olduğumuz fikirlerdir. Öyleyse, her ne zaman bir işe kalkışırsan bu işte engellendiğinde, rahatsız ya da mutsuz edildiğinde bunu hiç bir zaman başkalarına bağlama, kendine kendi prensiplerine bağla. Bu bilgiyi bilmeyen bir kişi kendi kötü durumu için daima başkalarını suçlayacaktır. Bunları öğrenmeye başlayan kişi ise daima kendini suçlayacaktır. Bu söyleneni mükemmel biçimde anlayan kişi ise ne başkalarını ne de kendisini suçlayacaktır.

OLDUĞU GİBİ KABULLEN

‘Şeylerin senin arzu ettiğin gibi olmasını isteme, nasıl oluyorlarsa öyle olmalarını iste, böyle yaparsan her zaman mutlu olursun.’

OLDUĞU KADARINI KABULLEN

‘Hayatta bir akşam yemeğindeymiş gibi davranmayı unutma. Önüne bir şey mi kondu? Elini uzat ve aşırıya kaçmadan kendi payın kadarını al. Bir şey yanından geçip gitti mi? Onu durdurma. Henüz gelmedi mi? İstemeye kalkma, önüne gelene kadar sabret. Bu prensibi çocuklara, bir eş bulmaya, dünyevi makamlara, zenginliğe karşı uygula, sonunda Tanrıların ziyafetlerine buyur edileceksin. Ve önüne konan şeyleri almayıp hatta reddedebilirsen, onlara çok daha yakın olursun.’

‘KENDİNİ KONTROL ET’

Başına gelen herhangi bir olayda, bu olaya doğru yaklaştığın zaman hangi özelliğini geliştireceğini düşün. Çekici bir kadın görünürsen, ona duyduğun arzuya karşı kendini sınırlayabilme kabiliyetin olduğunu farkedeceksin. Acılar içindeysen, dayanıklı olmayı öğreneceksin. Hakaret veya küfürler duyarsan içindeki sabrı farkedeceksin. Bunu alışkanlık haline getirirsen, eşyanın görünen yüzü seni kendine sürükleyemez.’

KÖTÜ OLMAYI SEÇME

‘Bir işaret nasıl hedefe ulaşamamak için koyulmazsa, kötülüğün doğası da dünyada bulunmaz.’

DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMA

‘Birisi sana kötü sözler söylediğinde ya da kötü bir şey yaptığında bil ki o kişi kendi karakterinin gereğini sergilemektedir. Tabi ki onun senin hakkında sana göre iyi olacak şekilde davranması mümkün değildir, o sadece kendine göre iyi olan şekilde davranacaktır. Ve kanaati yanlışsa, kendisi zarardadır çünkü aldanmanın kurbanı olmuştur. Aynı şekilde, eğer doğru olan bir hükmün yanlış olduğu zannedilirse bundan hüküm hiçbir zarar görmez, sadece onun yanlış olduğuna inanıp aldanan kişi zarar görür. Hayatında bu prensibe göre hareket edersen, sana sövüp sayan, seni yeren bir kişiye karşı dahi nazik ve kibar olabilirsin, çünkü şöyle söylersin: “O da kendine göre haklı.”

ÜSTÜNLÜK TASLAMA

‘Ben senden daha zenginim, öyleyse senden daha üstünüm”, “Ben senden daha iyi bir hatibim, öyleyse senden üstünüm” gibi akıl yürütmeler mantıksızdır. Şöyle düşünmek daha mantıklıdır: ”Ben senden daha zenginim, öyleyse senden daha çok malım mülküm var”,”Ben senden daha hatibim, öyleyse konuşmam senden daha iyi”. Çünkü sen eşya ya da konuşmadan daha fazla bir şeysin.

BİLMEDEN ELEŞTİRME

Bir adam hızlı banyo yapıyorsa, onun kötü banyo yaptığını söyleme, sadece hızlı yaptığını söyle. Bir adam fazla şarap içiyorsa, onun çok kötü içtiğini söyleme, yalnızca çok içtiğini söyle. Onu böyle yapmaya iten şeyin ne olduğunu bilmeden kötü davrandığına nasıl hüküm verebilirsin? Böylelikle bir konunun aslını iyice anlamadan sadece görünüşe göre hüküm verme tehlikesinden kurtulmuş olursun. ‘

HERŞEYİN BİR BEDELİ VAR

Hikmet sahibi olmak istiyorsan şu endişeleri kafandan sil: ‘İşlerimi ihmal ettiğim takdirde kısa bir süre sonra iflas ederim, yiyecek içecek bulamam. Kölemi cezalandırmazsam gittikçe asileşir.’ Zira endişeli, ıstıraplı olarak bolluk içinde yaşamaktansa, korku ve sıkıntılara yol verip, açlık içinde ölmek yeğdir. Kölenin küstah ve hain olması senin sefil olmandan daha hayırlıdır. Küçük şeylerden başlayarak bu yolda ilerle. Yağını mı döktüler? Şarabını mı aşırdılar? Kendine şöyle seslen: ‘Huzurun bedeli bu. Özgürlüğün pahası budur. Her şeyin bir bedeli vardır.

OLACAK OLAN OLUR

Herşeyden memnun olan ve herşeyin gelmesi gerektiği gibi gelmesini isteyen bir adam görmek ister misin? Bu adam, Agrippinus’tur. Senato’nun kendisini yargılamak üzere olduğunu haber verdiler.
-Hele şükür! dedi. Ben de hep yaptığım gibi banyoya gireceğim!
Banyodan henüz çıkmıştı ki mahkum edildiğini söylediler.

-Ölüme mi, sürgüne mi?
-Sürgüne!
-Malıma el konulacak mı?
-Hayır!
-O halde hemen Aricia’da akşam yemeğini yemeye gidelim. Orada da Roma’da olduğu gibi güzel yemek yiyebiliriz.

  • 30
    be_endim
    Beğendim
  • 1
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 1
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
Paylaş